Kalp ve Damar Hastalıkları
Cerrahisi Uzmanı:
Op.Dr. Cafer Abbasoğlu

Varis tedavileri, Skleroterapi, Selülit, Lenf ödem ve diyabete bağlı damar ve dolaşımla ilgili hastalıklar konusunda uzman bir isme danışın!


 DEVAMI 

Sağlığınıza önem verin, onu geri kazanmak için gecikmeyin.

Kalp-damar ve dolaşım sistemi hastalıkları gerekli önem verilmediğinde daha büyük ve ciddi rahatsızlıklara yol açabilir.


Sağlığınızı geri kazanmanız için gerekenleri

dikkat ve titizlikle uyguluyor, sağlığınıza önem veriyoruz.

Opr.Dr.Cafer Abbasoğlu

Damar Hastalıkları, Varis ve Diyabet Hakkında Bilgiler

Düşük Enerjili Lazer Tedavisi

Yeni Bir ışık: Yeryüzünde Yaşamın Devamı İçin Damar İçinden Düşük Enerjili Lazer Tedavisi

The Intravenous Laser Blood Irradiation

Effects Of Lowe Power Laser On Patients With Non Pcı Able Non Cabg Able

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp ve damar hastalıkları ve ona bağlı ölümler ilk sırada yer almaktadır. Bu hastalık grubunun tedavisi ülkemizde de başarıyla yapılmaktadır.

Kalp ve damar hastalıklarında tedavi: medikal, stent veya cerrahi şeklinde gerçekleşmektredir. Ancak bir grup hasta vardır ki ne cerrahi ne de stent şansları yoktur. Düşük enerjili lazer tedavisi işte bu noktada devreye girer. Doğu Avrupa ve Asya da uzun yıllardır kullanılan bu tedavi yöntemi ülkemizde ilk ve tek olarak Op. Dr. Cafer Abbasoğlu tarafından kullanılmaktadır.

Lazer tedavisi Cafer-su-laser İlk defa 1981 yılında Rusya’da, pek çok klinik çalışma sonrasında kullanılmaya başlamıştır. Uygulamasının basit olması, yan etkilerinin yok denecek kadar az olması ve bazı hastalıklar hariç (hipertroidi, epilepsi, hamilelik, tedavinin uygulanacağı alanda kötü huylu tümör olması vb.) pek çok hastada uygulanabilmesi, tedavi maliyetinin düşüklüğü gibi nedenlerle tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Şu anda 37 ülkede, 85 ten fazla klinikte yaygın olarak uygulanmaktadır.

Tedavinin Uygulanışı: Tamamen poliklinik veya muayenehane ortamında uygulanabilen, ağrısız bir tedavi yöntemidir. Hastaya açılan bir damar yolundan lazer ışığı verilir. Seanslar 30-45 dakika kadar sürer ve hasta aynı gün normal yaşantısına devam eder.

Tedavi 3 kürden oluşur. Her bir kür 10 seans olarak yapılır. Seanslar her gün veya gün aşırı uygulanır. Yapılan kontroller neticesinde eğer gerek görülürse tedavi tekrar uygulanır.

Bu çalışmada lazerin kanın akışkanlığını arttırdığı ve pıhtılaşmaya eğilimi arttıran bir takım maddeler üzerine etkisi olduğu kanıtlanmıştır. (K.G.Fiz K ult.1995 nov-dec(6):14-6

1993 yılında yapılan bir çalışmada da lazerin kalp yetmezliği üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Tedavi sonrasında kalp kasının kasılma gücünün ve kalbin pompa fonksiyonunun arttığı gösterilmiştir.(kardiologiia 1993;33(2):22-3)

Etki mekanizması:

Düşük enerjili laser tedavisinin en önemli etkisi damarlarda arterioller yani ince kılcal damarlar üzerinedir. Işınlar arteriolleri 3-5 kat genişleterek etkisini gösterir.

Ameliyat veya stent şansı olmayan kalp hastalarında tıkanan veya daralan damarların çevresinde yeni damar oluşumunu sağlar. Tıkalı kalp damarları çevresinde ince kılcal arteriol seviyede damarlara etki ederek dolayısıyla genişleterek kansız bölgeye kan verilir. Ayrıca kandaki oksijen miktarını arttırarak o bölgedeki kan dolaşımını da arttırmış olur.

Buna bağlı olarak da hastanın kansızlığa bağlı göğüs ağrısı, göğüste yanma hissi, nefes darlığı, çabuk yorulma, tıkanma, nefes nefese kalma, bacaklarda şişlik, vücuttaki ödemler gibi şikayetler önemli ölçüde azalırken, yürüyüşmesafeleri ve efor kapasitelerinde de artış olmaktadır.

2003 te Rusyada 90 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada tedavi sonrası hastaların kalp performanslarının arttığı ekokardiyografi ile belirlenmiştir.(klin med (mosk).2003;81(1):24-7

2001 yılında Belçika’da yapılan bir çalışmada ise tedavi sonrası yapılan angiografi ve ekokardiyografide kalp kasılma gücünün arttığı gösterilmiştir.(j cling laser med surg 2001 oct:19(5):261-5

1995 yılında Rusya’da yapılan bir çalışmada kalp krizi sonrası kalpte büyük bir bölgede hasar meydana gelen, cerrahi ve stent şansı olmayan hastalar lazer ile tedavi edilmiş kısa sürede kalbin kasılma gücünün belirgin bir şekilde arttığı görülmüştür.

Bu çalışmada lazerin kanın akışkanlığını arttırdığı ve pıhtılaşmaya eğilimi arttıran bir takım maddeler üzerinde etkisi olduğu kanıtlanmıştır. (K.G.Fiz K ult.1995 nov-dec(6):14-6

1993 yılında yapılan bir çalışmada da lazerin kalp yetmezliği üzerindeki etkileri araştırılmıştır.Tedavi sonrasında kalp kasının kasılma gücünün ve kalbin pompa fonksiyonunun arttığı gösterilmiştir.(kardiologiia 1993;33(2):22-3)

Su.mekanizma

Diyabetik ayak: Diyabetik insanlarda kalp damar hastalıkları görülme riski normale göre 3-5 kat daha fazladır. Diyabetik ayak yarası olan, diz altı damarlarında ileri derecede darlıkları olan hastalarda da lazer tedavisi uygulanmaktadır. Yeni damar oluşumu, dokuya gelen oksijen miktarının artması, kanın akışkanlığının artması ve lazerin direkt glikoz metabolizması üzerinde etkisi olduğu gösterilmiştir. Lazer glikolizisi arttırır (laser florence 2005proc.spıe 6140,2006), insülin üretimini arttırır, glikoz metabolizmasını düzenler böylece diyabete bağlı komplikasyonları azaltır.(laser florence 2004).

Tahran’da yapılan çalışmada lazer tedavisi sonrası dopler usg yapılmış.Tedavinin güvenli ve efektif olduğu gösterilmiştir.(the international journal of clinical foot science dec.2006;16(4):184-187

Rusya’da Chelyabinsk State Medical Academy’de yapılan bir çalışmada, lazerin termal etki ile yaradaki bakterileri azalttığı ve yara iyileşmesine katkıda bulunduğu gösterilmiştir.

İlk olarak kalp damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan düşük doz lazer tedavisinin son yıllarda yapılan çalışmalarda başka hastalıklarda da uygulanabileceği saptanmıştır.

Krmz.mavi.yesil