Gencinden yaşlısına , en zayıfından, en şişmanına neredeyse bütün kadınların değişmeyen kabusu selülit ,zahmetsiz bir tedavi yöntemi olan skleroterapi ile inanılmaz bir şekilde tamamen yok oluyor.

Selülitle tanışmayan veya selülitlerinden kurtulabilmek için tüm çareleri denemeyen kadın neredeyse yok denecek kadar az. Ancak çözüm olur ümidiyle farklı yollar deneyen fakat beklediği sonucu elde edemeyen bayanların selülitle ilgili tedavilere inancı gün geçtikçe azalmakta. Öyle ki selülit problemlerinden dolayı giyim tarzlarını değiştirmeyi bile bir çözüm gibi görmekte , psikolojik açıdan sıkıntılar yaşayacak derecede olaydan rahatsızlık duymaktalar.

Oysa varis tedavilerinde kullanılan “skleroterapi”(köpük) tedavisi ile selüliter tamamen ortadan kalkmakta böylece bayanlar pürüzsüz bir ciltle kendilerini yeniden doğmuş gibi hissetmektedirler.Selülit sadece estetik bir sorun olarak algılanmamalı bu durumun öncelikle sağlık açısından oluşturacağı sıkıntılar da göz önüne alınarak uzman hekimler ile hareket edilerek çare aranmalıdır.

Selülit ve skleroterapi:

Derinin alt tabakasında yağ dokusunun hemen etrafında meydana gelen selülitler, derinin üst bölümünde pütür pütür portakal kabuğu dediğimiz görüntüye sebep olurlar. Genişleyen yağ hücrelerinden ötürü vücutta fazla su tutulmaya başlar, dolaşım zayıflar; dolayısıyla dokulara daha az oksijen gidince dokular elastikiyetini kaybeder ve cilt üstünde pütürlü bir görünüm yani selülit meydana gelir.

Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere selülit aslında bir sağlık sorunu olup, çözümü ise yine sağlık kuralları çerçevesinde ele alınmalı ve uygulamalar bu doğrultuda yapılmalıdır.

Yanlış çözümlere yönelenlerin yanısıra, bilinçli bir şekilde hekim aracılığıyla selülit sorununu çözenlerin sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır.

Skleroterapinin selülitler üzerindeki etkisi:

”Skleroterapi, sklerozan veya köpük denilen bazı büzüştürücü ilaçlar damar içine verilerek, damarlarda büzüşme yapıp kapanmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu maddelerin damar içine verilmesi neticesinde o bölgedeki cilt altı dokusundaki selülitler ortadan kalkmaktadır. Köpüklü ince kılcal damar tedavisinde sklerozan maddenin seçimi hastanın cilt tipine, inceliğine ve hormonal durumuna göre değişmektedir.

Yapılan uygulama sonrasında giyilmesi önerilen külotlu varis çorapları sıvının bir müddet daha damarların içinde kalarak etkisinin artmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca giydirilen çorapların dokusundaki maddeler yürüme esnasında cilt ve cilt altına etki ederekhafif bir sıcaklık oluşturmakta ve bu sayede yağlı dokuyu eriterek, selülitleri yok etmektedir.

Özetle tekrar edersek selülit tedavisii için uygulanan skleroterapide hastanın cilt tanımına göre kullanılacak sklerozan madde seçilir.

Sklerozan maddenin yanında hipertonik solüsyon ve konsantrasyonlu solüsyon örneğin %20 dekstroz karıştırarak verilir. İnce kılcal ve örümcek ağı damarlara özellikle üst baldırlar esas alınarak bu karışımın verilmesiyle solüsyonlar damar çeperlerinden çevre dokuya etki ederek selülitli bölgeler tarafından emilir.

İşlem sonrasında ultrason doppler tetkikiyle basınç ölçümü yapılır. Hastaya çinko emdirilmiş ödeme karşı etkili külotlu çorap giydirilir. Hastanın hareketi esnasında çorabın cilde teması tedavi edilen bölgede hafif enerji sağlayarak selülitli bölgeye baskı yapar ve ödem yani selülitlerin çözülmesi gerçekleşmiş olur.

Bir defaya mahsus gerçekleşen bu tedavide, kullanılan solüsyonlar sayesinde ciltte herhangi bir iz kalmadan, hiçbir yan etki oluşmadan selülitler yok olur.

Köpük tedavisi uygulanan hastaların bir çoğu selülit sorunlarından kurtulabilmek için kozmetik ürünlerden, beslenme ve diyet uygulamalarına kadar deneyebilecekleri birçok yolu denediklerini ancak sağlıklı bir neticeye kavuşamadıklarını üzülerek belirtiyorlar. İşte ümitlerin kaybolmaya yüz tuttuğu bu aşamada skleroterapi ile pürüzsüz ve sağlıklı bir cilde hızla kavuşan hastalar hemcinslerine çok geç olmadan skleroterapi tedavisini tavsiye ediyorlar. Eskisi gibi sağlıklı görünüme kavuşan bayanlar daha bir kendine güvenen, mutlu bireyler halini alıyorlar.