SELÜLİTSİZ BİR YAZ İÇİN SADECE 20 DAKİKA!!!
![](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/04/selulit01-e1556139600916-225x300.jpg)
Selülit Tedavisi
Özellikle baharın geldiği ve yaz aylarının iyice yaklaştığı bugünlerde “nasıl denize gireceğini, nasıl rahatça etek giyeceğini” düşünen bayanlar kısa, zahmetsiz bir yöntemle selülitlerinden büyük ölçüde kurtuluyor…
Selülit, bayanlarda hiç de azımsanmayacak oranda görülen, cilt altında yağ hücrelerinin artıp bağ doku bantlarının deriyi germesiyle meydana gelen bir dolaşım bozukluğu hastalığıdır. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Cafer Abbasoğlu selüliti tanımlarken “ Cilt altı bölgede oluşan sertleşme sonucu portakal pütürü gibi gözüken selülitlerin özellikle kalça çevresi, üst baldır, alt baldır da oluştuğunu ayrıca vücuttan atılmayan toksin, yağ ve fazla suyun cilt altında sıkışmasıyla oluşan bozuk görüntünün aynı zamanda dolaşım bozukluğundan kaynaklanan bir rahatsızlık “ olduğunu belirtti.
![](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/04/selulit02-169x300.jpg)
Selülit
Selülit Nedenleri: Selülitin oluşumunda etkili olan sebepleri şu şeklilde sıralamak mümkün: Yanlış beslenme, hormonal ve kalıtımsal nedenler, kronik kabızlık, doğum kontrol hapı kullanımı, alkol tüketimi, karaciğer disfonksiyonu, ruhsal problemler, gebelik ve dolaşım bozuklukları…
Selülit, şişman ya da zayıf ayrımı yapmaksızın, ergenlik döneminden itibaren hormonal değişikliklerin etkisiyle her yaş grubunda ortaya çıkabilen yağ hücrelerinin deformasyonuyla ilgili bir sağlık sorunudur. Ancak, alınabilecek bazı önlemler selülit oluşumunu engelleyebilir:
- Bol su içmek,
- Düzenli spor yapmak (vücudun sıkılaşmasını sağlayarak dolaşımı hızlandırır)
- Sigara ve alkol kullanmamak,
- Stresten uzak durmak ,
- Düzenli ve sağlıklı beslenmek,(tuz,şeker ve kafeinden uzak durmak, bol protein tüketmek)
Selülit İçin Uygulanan Tedaviler:
Sıralanan önlemlerle selülitten büyük ölçüde uzak durmak mümkün olmasına rağmen, yine de selülitle tanışmayan bayanın yok denecek kadar az olması sorunu çözecek farklı yöntemleri de beraberinde getiriyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Cafer Abbasoğlu; günümüzde basınç terapi, vakum terapi ve mezoterapi gibi farklı yöntemlerin uygulandığını ancak en zahmetsiz ve bilinçli yöntem olarak sklero- sellüloterapinin çirkin selülit görüntüsünü büyük ölçüde ortadan kaldırdığını söyledi.
![](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/04/selulit-once-300x225.jpg)
Selülit Tedavisi Öncesi
Ortalama 20 dakika gibi kısa bir sürede ultrason dopler altında uygulanan tedavide kişinin cilt yapısına göre seçilen sklerozan ve cildin tanımlanmasına göre seçilen hipertonik solüsyon karıştırılarak köpük şeklinde hazırlanan ilaçlar ince kılcal damar içine verilerek, damarların büzüşme yapıp kapanmasını sağlar.
![](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/04/selulit-sonra-300x225.jpg)
Selülit Tedavisi Sonrası
Özellikle üst baldırda ve kalça çevresinde damar içinden cilt altına ve damar çeperinden çevre dokuya dağılarak ve çevre dokuya emilerek selülit kümelerini etkiler böylece selülit görüntüsünü büyük ölçüde yok eder.
Bir taşla iki kuş vuruyorsun, yaza girmeden önce hem ince kılcal damarların ve selülitlerin çirkin görüntülerinden kısa bir sürede kurtulmuş olursun.
Uzman hekim tarafından, tek seanslık işlem sonucunda komplikasyonsuz, uzun süren diyet ve uygulamalara gerek kalmadan, bayanların yüzünü güldüren bu yöntem uygun maliyetinden ötürü de son yıllarda selülit tedavisinde en çok tercih edilen yöntem olma özelliğini koruyor.
Op.Dr.Cafer Abbasoğlu
Kalça Kireçlenmesinde Protezi Geciktiren Düşük Enerjili Lazer Tedavisi
Günümüzde sıklıkla görülen ve insanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kalça kireçlenmesi tedavi yöntemlerinde son çare olarak bilinen protez takılmasını düşük enerjili lazer tedavisiyle ertelemek ve hastanın yaşam kalitesini arttırmak mümkün.
Kalça eklemi hayatımız boyunca yürümeden merdiven inip çıkmaya kadar sıradan günlük işlerimizde bacaklarımızı hareket ettiren oldukça önemli bir eklemdir.
Kalça eklemindeki kıkırdağın aşınması, dejenerasyonu ve incelmesi sonucu alttaki kemiklerin birbirine sürtünmesiyle oluşan kalça kireçlenmesinin sebep ve belirtilerini Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Cafer Abbasoğlu şu şekilde açıkladı: Kalça kireçlenmesinin sebepleri ailesel faktörler, aşırı kortizon kullanımı, damarsızlaşma ile oluşan doku ölümü, yaşlılık, obezite, kalçaya genelde aşırı yük bindiren meslekler şeklinde sıralanabilir. Belirtileri ise en çok bacak bacak üstüne atarken veya bağdaş kurarken zorlanma, sabah uyandığında bazen uyluğa, bazen de kalçaya yayılabilen ve kasık bölgesinde oluşan ağrı ve sertlik, günlük hareketlerde bile oluşan kısıtlanmalar şeklinde kendini gösterir. Ağrılar aktivite ile artar, dinlenmeyle azalır. Tedavi olmaz ve kireçlenme ilerlerse, ağrılar istirahat halinde de devam eder ve gece uykudan uyandıran şiddetli ağrılara dönüşür.
Koksartroz dediğimiz geçmeyen fonksiyon kaybı hatta baston kullanımına sebep olan kireçlenme ağrılarını düşme, çarpma gibi durumlardan kaynaklanan ve kısa istirahatle geçen ağrılarla da karıştırmamak gerekir. Hastalığın tespitinde röntgen filmi, bilgisayarlı tomografi taramaları, MR taramaları ve kan testlerine ihtiyaç duyulur.
Kireçlenmede etkili tedavi düşük enerjili lazer tedavisi
Op.Dr. Cafer Abbasoğlu “Kalça kireçlenmesinde total kalça protezi operasyonu, özellikle ileri yaş hastalara başka hiçbir tedavi yöntemi sonuç vermediği zaman uygulanabilir. Protezlerin ise ortalama10-12 yıllık bir ömrü olduğundan tekrarlanan her protez operasyonunun ilkine göre daha başarısız olma ihtimali söz konusudur. Bu durumda protez operasyonunu yıllarca ileriye bırakmak hasta açısından ciddi bir avantajdır. İşte düşük enerjili lazer tedavisi tüm dünyada kalça kireçlenmesinde bu yüzden sıkça tercih edilen başarılı tedavi yöntemlerinin başında gelir” dedi.
Düşük Enerjili Laser Tedavisi Uygulanışı :
Damar yolundan ince bir katater yardımıyla uygulanan lazer tedavisi hastaların şikâyetleri, mr ve damarsal bulguları değerlendirildikten sonra günde 1 saatlik seanslar şeklinde toplamda 6 veya 8 seans olarak uygulanır. Hastanede yatış ve ameliyat sonrası belli bir istirahat sürecinin hiç yaşanmadığı düşük enerjili lazer tedavisi günlük hayatla birlikte ilerleyen bir tedavi şeklidir. Tedaviden hemen sonra hastaların büyük ölçüde şikâyetlerinin azalıp, hareketlerinin rahatladığı görülür. Kalça kireçlenmesi normalde geriye dönüşümsüz bir hastalık olmasına rağmen düşük enerjili lazer tedavisi ile eklem kıkırdakları ve alttaki kemik dokuda kanlanma ve beslenmenin artması hücre çoğalmasını hızlandırır. Böylece başlangıç ve orta evredeki hastalık tamamen iyileşirken ileri evre vakalarda ise genel durumda %60-80 rahatlama sağlanarak protez operasyonu yıllarca ileriye bırakılabilir. Bu durum da günümüz yaşam koşullarında hastalar için oldukça ciddi bir kolaylık sağlar.
YÜZ FELCİNDEN DÜŞÜK ENERJİLİ LAZER TEDAVİSİYLE KURTULUN
Havaların bir anda soğuması, özellikle rüzgârın etkili olduğu sabah saatlerinde korunmadan dışarı çıkılması sonucunda gerçekleşen yüz felci vakalarında düşük enerjili lazer tedavisiyle problemli bölgedeki ödem çözülerek hastanın hızla iyileşmesi sağlanıyor.
![Yüz Felcinde Düşük Enerjili Lazer Tedavisi](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/01/yuz-felci01-960x637.jpg)
Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Cafer Abbasoğlu kış aylarında birden bastıran soğuklar nedeniyle daha sık rastlanan yüz felcinden düşük enerjili lazer tedavisiyle kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi.
Damar Cerrahisi Uzmanı Abbasoğlu, “yüz felci, yüzümüzün her iki yanında kasların hareketini sağlamak için bulunan iki tane sinirin herhangi bir nedene bağlı olarak hasar görmesi sonucu kasları yönetememesiyle meydana gelen ciddi bir sağlık sorunudur. Beyindeki bir hasardan dolayı meydana gelen ve beraberinde vücudun başka yerinde de inme gibi bulgular oluşturan santral yüz felci ve başına bir olay gelmesi dolayısıyla oluşup sadece yüzün o tarafını etkileyen periferik yüz felci şeklinde iki çeşittir. Yüz felcine neden olan önemli faktörlerden biri de yüzün ciddi rüzgâr ya da soğuğa maruz kalmasıdır. Soğuğa maruz kalma sinirin o kemik kanal içerisinde ödemlenmesine neden olabilir. Soğuk dışında metabolik hastalıklar, travmatik nedenler, özellikle uçuk gibi viral enfeksiyonlar, orta kulak iltihabı, tükürük bezi tümörleri, nezle, grip gibi bazı üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası sinirde oluşan ödem de yüz felcine neden olabilir. Ayrıca şeker hastalığı, lipid yağ hastalıkları gibi metabolik hastalıklarda daha fazla yüz felci riski vardır ” dedi.
Yüz Felcinde Düşük Enerjili Lazer Tedavisi :
![](https://www.caferabbasoglu.com/wp-content/uploads/2019/01/yuz-felci02-169x300.jpg)
Yüz sinir ödem ve harabiyetine bağlı felçlerde düşük enerjili lazer tedavisinin dünyanın büyük kliniklerinde kullanıldığını dile getiren Dr Cafer Abbasoğlu ” düşük enerjili laser tedavisi yüz felci tedavisinde olağanüstü etkili olup özellikle erken aşamada tedaviye başlanan vakalarda kısa sürede tam iyileşme ve şifa ile sonuçlanır. Daha kronikleşmiş ve diğer medikal yöntemlerle de geçmeyen vakalarda ise düşük enerjili lazer tedavisi ile ciddi toparlanma ve iyileşme sağlanır.
Hastanın geçirdiği felcin nedenine bağlı olarak hekim lazerlerin dalga boyu ve gücünü seçerek ardından da kaç seans uygulanacağını belirleyerek tedaviye başlar. Işın renginin hekim tarafından seçilip hangi dalga boyu ve türünün kullanılacağına karar verilmesi tedavinin en önemli kısmıdır. Her gün damar yolundan ince bir kanül aracılığıyla 1 saat süreyle uygulanan ışınlar bölgedeki ödemi çözerek hastanın şikâyetlerini büyük ölçüde azaltır. Gerginlik ve harabiyet hissinden kurtulan hasta daha rahat ve konforlu bir şekilde hayatına devam eder” şeklinde konuştu.